26 Eylül 2017 Salı

Adli sicil ve arşiv kaydı nasıl silinir? İşte tüm bilinmesi gerekenler...

5237 sayılı TCK’nun kabulüyle 765 sayılı TCK’nundan farklı bir yaptırım rejimi benimsenmiş, benimsenen bu sisteme göre belli bir suçtan mahkûmiyete bağlı olarak kişiyi ömür boyu belli haklardan yoksun bırakma yaptırımı terk edilmiştir.



5237 sayılı TCK’nun 53. maddesindeki düzenlemeye göre tüm hak yoksunlukları cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması ile ortadan kalkmaktadır. Bir mahkûmiyete bağlı hak yoksunluklarının mahkûm olunan cezanın infazı tamamlanıncaya kadar devam etmesi öngörülmüştür. Bu nedenle sadece hak yoksunluğu doğuran kesinleşmiş fakat infaz edilmemiş mahkûmiyet karar özetleri adlisicile kaydedilmektedir. Nitekim, 5352 sayılı Adli Sicil Kanuna göre, sadece kesinleşmiş mahkûmiyet hükümleri adli sicile kaydedilmektedir. Cezanın infazının tamamlanması, zamanaşımı ve genel af hallerinde adli sicildeki sabıka kaydı silinmektedir.

5352 sayılı Adli Sicil Kanuna göre, arşiv bilgileri ise, ilgilinin ölümü, kaydın girildiği tarihten 80 yıl geçmesi halinde ya da mahkeme kararı ile silinebileceği düzenlenmiş idi. Anayasa Mahkemesi; 5352 sayılı Kanun’un 12. maddesinin (1) numaralı “Arşiv bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine ve her halde kaydın girildiği tarihten itibaren seksen yılın geçmesiyle tamamen silinir.” fıkrasını 20.01.2011 tarih ve 2008/44 Esas, 2011/21 Sayılı Karar ile iptal etmiştir. Anayasa Mahkemesi aynı kararında, Anayasa’nın 76. maddesi ile özel kanunlarda yer alan bazı suçlara ilişkin mahkûmiyet kayıtlarını silinme kapsamı dışında tutulması ile ilgili hükmü ise, “İtiraz konusu kural, 5352 sayılı Kanun’un yürürlük tarihinden önce işlenmiş suçlara ilişkin mahkûmiyet kararlarının adli sicil ve arşivden silinmesini mümkün hale getirirken, Anayasa’nın 76. maddesi ile özel kanunlarda yer alan bazı suçlara ilişkin mahkumiyet kayıtlarını kapsam dışında tutmuştur. 5352 sayılı Kanun’un 12. maddesinin (1) numaralı fıkrasına ilişkin gerekçelerle, itiraz konusu Geçici 2. maddenin (1) numaralı fıkrasının “Anayasanın 76 ncı maddesi ile özel kanun hükümleri saklıdır.” biçimindeki son cümlesi ve (2) numaralı fıkrasının “… Anayasanın 76 ncı maddesi ve özel kanunlarda sayılan suç ve mahkûmiyetler dışındaki kayıtlar için …” bölümü Anayasa’nın 2, 5 ve 17. maddelerine aykırı...”  olduğu gerekçesiyle iptal etmiştir.

Anayasa Mahkemesinin 20.01.2011 tarih ve 2008/44 Esas, 2011/21 Sayılı Kararı Resmi Gazetenin 14 Nisan 2011 tarih ve 27905 sayılı nüshasında yayınlanmış olup, bu karar doğrultusunda TBMM tarafından çıkarılan ve 11.04.2012 tarihli Resmi Gazetede Yayımlanan 6290 sayılı Adli Sicil Kanununda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun kabul edilmiştir.

5352 sayılı Adli Sicil Kanununda yapılan yeni düzenlemeye göre:

Adlî Sicildeki Bilgiler;

Cezanın veya güvenlik tedbirinin infazının tamamlanması,

Ceza mahkûmiyetini bütün sonuçlarıyla ortadan kaldıran şikâyetten vazgeçme veya etkin pişmanlık,

Ceza zamanaşımının dolması,

Genel af, halinde Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce silinerek, arşiv kaydına alınır.

Adlî sicil bilgileri, ilgilinin ölümü üzerine tamamen silinir.

Türk vatandaşları hakkında yabancı mahkemelerce verilmiş olup adlî sicile kaydedilen hürriyeti bağlayıcı cezaya mahkûmiyet hükümleri, kesinleştiği tarihten itibaren mahkûmiyet kararında belirtilen sürenin geçmesiyle, Adlî Sicil ve İstatistik Genel Müdürlüğünce adlî sicil kayıtlarından çıkartılarak arşiv kaydına alınır.

Adlî para cezasına mahkûmiyet hükümleri ile cezanın ertelenmesine ilişkin hükümler, adlî sicil kaydına alınmadan doğrudan arşive kaydedilir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder