17 Ağustos 2017 Perşembe

Yeni markalar kanunu çıktı


MarkaDer Derneği Başkanı Av. Murat Altındere, taklit ve sahte marka üreticilerinin ve satıcılarının ağır yaptırımlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.
ABDULLAH ÖZTÜRKMEN
Altındere, “Taklit/sahte marka üretimi ve satışı sorunu; tüm dünyada devletlere kayıtdışılık nedeniyle vergisel yönden ve büyük marka sahibi şirketlere de gelir yönünden çok büyük zararlar veren büyük bir sorun olarak uzun yıllardır gündemde” diye konuştu.
MarkaDer Derneği Başkanı Av. Murat Altındere, “ Dünyanın her yerinde olduğu gibi ülkemizde de ne yazık ki bu durum önlenemez boyutlardadır” dedi.
Altındere, “ Mesela daha 1,5 ay kadar önce, bugüne kadar Türkiye’deki en büyük taklit ürün operasyonu yapılmış ve içlerinde İtalya, Hollanda, İsveç ve Fransa gibi ülkelere ait olan Hugo Boss, Tommy Hilfiger, Burberry, Lacoste, Gucci, Gantgibi dünyaca ünlü markaların sahtesinden oluşan 2 milyon 100 bini aşkın ve toplamda 14 kamyon mal ele geçirilmiştir. Yılın her döneminde bu sorunla fazlaca karşılaşmamıza rağmen özellikle yaz aylarında tatilcilerin uğrak beldelerinde taklit markaların satışı daha da artmaktadır. Örneğin Bodrum, Alaçatı, Kuşadası, Kaş vb. gibi tatil beldelerinde neredeyse her köşe başında taklit ürün satan bir mağazaya rastlamanız mümkündür. Tabi taklit markaların en önemli satış yerlerinden biri olan İstanbul’daki Kapalıçarşı’yı da söylemeden geçemeyiz. Kimi zaman bu taklit ürünlerle ilgili başvurular yapılıp, baskınlarla mallar toplatılsa, haklarında ceza davaları açılsa da, ne yazık ki açılan ceza davaları sonrasında alınan cezalar caydırıcı olmadığından bu kişiler aynı fiillerine devam etmekteler. Taklit /sahte ürünler sadece ekonomik olarak değil toplum sağlığını da ciddi şekilde tehdit etmektedir. Örneğin geçtiğimiz Mayıs ayı sonlarında bir operasyonda yurda kaçak yollarla sokulan taklit saat ve gözlüklerin deri ve zührevi hastalıklara yol açmanın yanı sıra
kanserojen etkisi olduğu sağlık kuruluşlarınca tespit edildi. Belirtmeliyim ki yapılan araştırmalara göre G20 ülkelerinde her yıl taklit, sahte ürünler yüzünden 3 bin kişi yaşamını kaybetmektedir.
Ayrıca üzülerek belirtmek isterim ki ülkemiz bu taklit/sahte ürünler nedeniyle çok ciddi vergi kaybına uğramaktadır. Mart aylarında Türkiye’de yatırım yapan şirketlerin oluşturduğu MKG’nin Ekonomi Gazetecileri Derneği ile düzenlediği bir çalıştayda taklit, sahte ürünlerin yarattığı ekonomik kayıplara ilişkin raporun sonuçları açıklanmıştır. OECD endeksleri kullanılarak düzenlenen bu rapora göre; Türkiye’de kaçak, taklit ve sahte ürün piyasasının büyüklüğünün yaklaşık 17,2 milyar dolar, devletin kaçak ticaret nedeniyle uğradığı vergi kaybının ise 7,2 milyar dolar olduğu bildirildi. Bu rakamlar Türkiye gibi gelişmekte olan bir ülke açısından değerlendirildiğinde korkunç diyebileceğimiz boyutlardadır. Hatta daha da acısı raporda; Türkiye’nin, taklit/sahte ürün ele geçirilen ülkelere ilişkin dünya sıralamasında ilk sırada olan Çin’den sonra ikinci sırada yer aldığı açıklanmıştır. Şimdiye kadar kanun hükmünde kararname ile yaptırımı düzenlenen Marka suçları için uzun yıllardır beklenen Kanun yürürlüğe girmiş oldu. Yeni yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai mülkiyet kanunu göre taklit marka üreten ve satışa sunan kimseler 3 yıla kadar hapis ve ciddi para cezalarıyla cezalandırılabilecek ve bu markalı ürünleri üretimde kullandıkları tüm makina ve cihazlarına el konacaktır. Ayrıca orijinal marka sahibi şirketin tazminat davası açması halinde, taklit marka satışından elde edilen tüm gelir tazminat olarak taklitçilerden alınabilecek ve mahkeme kararı ulusal gazetede yayınlanacaktır” şeklinde konuştu.


Yenigüney

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder